Sadi-i Şirazi’nin “Sorun cahil olman değil, kendini âlim sanman” sözü, insanın en büyük yanılgısının bilgi eksikliğinden değil, eksik bilgiyi mutlak doğrular gibi sunmasından kaynaklandığını hatırlatır. Gerçek cehalet, öğrenmeye kapalı olmak; kendini geliştirme imkânı varken, benliğin kibriyle hakikate sırt çevirmektir. Kişi, bilmediğini kabul ettiğinde büyüme ve olgunlaşma kapılarını açar; fakat zannı bilgiye dönüştürüp kendini otorite sananlar hem kendi yolunu hem etrafındakilerin ufkunu karartır. Bu söz, bize tevazunun bilgeliğin temel direği olduğunu, öğrenmenin ise ancak merak ve alçakgönüllülükle mümkün hale geldiğini gösteren zamanın ötesinde bir öğüttür.